Balıkesir Birlik Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İlkan Toprak, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a dönük sosyal medya üzerinde yapılan eleştiri ve itibarsızlaştırma sürecini ele alan yazısını YEREL GÜNDEM olarak sizler için bir kez daha paylaşıyoruz.
***
CHP’li Ahmet Akın, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı.
31 Mart’ta yerel seçimlerinde belediyeyi yaklaşık 90 bin oy farkla iktidarın elinden aldı.
Ahmet Akın’dan öyle çekindiler ki seçim öncesi sık sık PKK terör örgütü ile yan yana getirildi, kara propaganda yapıldı.
Hatta BASKİ’de çalışanlar çıkartılıp yerine örgüt elemanları işe alınacak bile dendi.
Amma karşılık bulmadığı sandıkta net bir şekilde görüldü.
*
Ahmet Akın bu şehrin emin-i.
Tıpkı merhum Sabri Uğur, merhum Edip Uğur, Zekai Kafaoğlu ve Yücel Yılmaz’ın bir dönem olduğu gibi.
Hepsi bu baki kalan kubbede hoş bir seda bırakmak için çalıştı.
Bu şehre dokundu, emek verdi, çaba harcadı. Kimisinin bıraktığı eserler hala kullanılırken, kimisinin çabaları, projeleri hatırlanmıyor bile.
Saydığım tüm bu belediye başkanlarının çalışmalarını, emeklerini yakinen gördüm, izledim. Kimi zaman eleştirildiler kimi zaman ise takdir edilip alkış aldılar.
*
Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a..
Ahmet Akın’ı eleştirmek için çok erken.
Onu yaptı, bunu yapamadı demek için bile erken.
Kim ne derse desin ne söylerse söylesin Akın’ın halen halkta kredisi var.
Amma 1 yıl amma 3 yıl. Bu o’nun kendi elinde ve o krediyi yaptıklarıyla ister kısa sürede isterse uzun zamana yayarak tüketecektir.
*
Tüm bunları anlatmamın nedeni ise belediyedeki kadrolaşmayla alakalı.
CHP tam 74 yıl sonra belediyeyi kazandı.
Hal böyle olunca ekip kurmak zor oluyor.
Kurulan ekip ne AKP’lileri mutlu ediyor ne CHP’lileri.
Amma belediyecilik ekip işiyse Ahmet Akın’ın kendi ekibiyle çalışması kadar doğal bir şey yok.
Bugün sizden belediyedeki değişim sürecine farklı bir açıdan bakmanızı istiyorum ki doğruyu görüp empati yapabilesiniz.
Birkaç gündür sosyal medyada Büyükşehir Belediyesi’ndeki Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanı Pakize Kadıoğlu hanımefendinin görevden alınması yazılıp üzerine konuşuluyor.
Hanımefendiyi tanımam işinde iyidir, şehrin hafızasıdır v.s. amma belediyeciliğin doğasında maalesef bu var.
Bu her gelen belediye başkanı yapıyor ve anlaşılan yapacakta.
Sadece Ahmet Akın yapıyormuş gibi görmek biraz haksızlık olur.
*
Bu şehir merhum Edip Uğur zamanında sadece 1 yılda 3 genel sekreter değiştirmemiş miydi?
Hatta o genel sekreterlerden biri olan Osman Yenidoğan yanlış hatırlamıyorsam Gaziantepliydi. Burhaniye kaymakamıyken Edip bey onu genel sekreter yaptı. 4 yıllık hizmet süresinde daire başkanlarını elekten geçirircesine vızır vızır değiştirdi.
O tarihte belediye iktidar partisinde, şehrin siyasi hamisi Başkan Edip bey diye kimse ses etmedi.
2014’de kurulan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde sırasıyla Ali Osman Sali, Mehmet Bozdemir, Osman Yenidoğan ve ardından Mehmet Gürbüz genel sekreterlik görevi yaptılar. Dördünün de görev ömrü uzun sürmedi.
Kaldı ki Mehmet Gürbüz’de Balıkesirli değil. Kahramanmaraşlı hatta Balıkesir’i basamak olarak kullanıp Genel Sekreterliği görevi sırasındayken istifa edip Elbistan belediye başkanlığına AK Parti’den aday olmuş ve seçimi kazanıp bir dönem Elbistan’da belediye başkanlığı yapmıştı.
Ve aklıma gelen son isim bir diğer Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Mehmet Küçükkaptan.
Küçükkaptan’ın Balıkesirli olmayıp İstanbullu olduğunu bilmeyeniniz yoktur sanırım.
Balıkesir o tarihte şehir olarak dejavu yaşıyor gibiydi.
Bir elin iki parmağını geçmeyecek meslek büyüğüm o tarihte AK Parti’li Büyükşehir için “Balıkesirli genel sekreter bulamıyor” eleştirileri yaptıklarını hatta bu konuyu yazılarına taşıdıklarını çok net hatırlıyorum.
Hatta o dönemde başka bir siyasi partide olan siyasi hayatı kitaplaştırılsa literatüre girecek şimdinin AK Parti Milletvekili İsmail Ok, “Büyükşehir’in bürokratlarını Paşa Cami’den bırakın Büyükşehir Belediye binasını bulamazlar” diye eleştiriler yapıyordu.
Bugün Ahmet Akın’ın Genel Sekreteri Naki Çetin, Balıkesirli değil diye tepki göstermek pekte mantıklı gelmiyor aslında.
Yani demem o ki Ahmet Akın’ı bugün kadrolaşma, partizanlık hatta şehir tiyatrosu yapıyorlar gibi sözlerle eleştiren bazı isimler dün aynı hataları kendileri yaptıkları için aslında bugün halen yönetimde olmadıklarını hatırlamaları gerekiyor.
Bu bir hata veya yanlışsa bırakın Akın hata yapsın. Aynı yoldan sizde geçtiniz. Adamı niye uyandırıyorsunuz ki..
*
Gelelim “dağ kadrosu” meselesine..
Yukarıda anlattığım üzere Ahmet Akın’ında tıpkı diğerleri gibi Büyükşehir’de kendi ekibiyle kadrolaşıyor. Doğru ya da yanlış bunu bize en iyi şekilde zaman gösterecek.
Akın’a dönük sosyal medyada eleştirileri okudum. Tek kalemden servis edilmişçesine aynı sözler ve ifadeler yer alıyor.
AK troller gibi önüne arkasına bakılmadan yapılan eleştirilere benziyor.
Oysa biraz mantık biraz empati gerek bu eleştiriler için.
Eleştirilerin odağındaki ifade “Büyükşehir’de operasyonlar sürecek” sözü.
Bana çok manidar geldiği için hatta bu yazıyı yazdım.
Anlamadığım şu Ahmet Akın kendi yönettiği belediyeye niye operasyon yapsın ki!
Hem de seçilmesinin 10’ncu ayında.
Ahmet Akın örgütün dağ kadrosunda mı ki belediyeye ‘operasyon’ yapsın.
“Görev değişikliği” ya da “görevden alma” demek yerine “operasyon” kelimesi yakışıksız, itibarsızlaştırmak için kullanılmış bir kelime.
Balıkesir’i AK Parti yönettiği dönemde ilmek ilmek işler gibi daire başkanları görevden alınıp yerine yenileri atandığında bugün sosyal medyadan eleştiren arkadaşlar o tarihte neden hiç konuşmadılar bu da ayrı bir soru ve muamma!
*
Son olarak CHP’li Akın’ı neden sosyal medyada şahıslar ve kişiler eleştirmiyor dersiniz?
Bakıyorum hep sahte veya trol denilen hesaplar üzerinden eleştiri var.
Oysa bir önceki Belediye Başkanını hep kişiler, şahıslar eleştirirdi, dedikodusunu yaptı.
Hatta bu dedikodular üzerine Yücel Yılmaz, yargı yolunu kullandı ve birçok kişi ve gazeteci hakkında yalan haber yaptıkları gerekçesiyle şikayetçi oldu, dava açıldı.
Amma bugün Akın’ı eleştirenler şahıslar değil, sahte hesaplar.
Neden yeni çarşı esnafı değil, neden her hafta sonu konser olmamasına rağmen trafiğe kapanan milli kuvvetler caddesi esnafı değil. Neden oda başkanları, STK temsilcileri değil. Neden iş dünyası değil. Ya da neden KÜÇÜKSAN esnafı değil. Biraz düşünmek lazım.
*
Bir de AK Parti’li Birol Şahin gerçeği var.
Birol abiye severim. Baba dostudur.
AK Parti’deki bazı siyasiler onu istemez ama bugün o olmasa Balıkesir’de AK Parti’nin varlığı sorgulanır..
Balıkesir’de 31 Mart sonrası AK Parti’lilere cüzzamlı muamelesi yapılıyor.
Bunun başlıca sebebi ekonomi ardından yerel seçimlerin kaybedilmesi ve benzeri bir çok sebep ve neden var.
AK Partili “AK Parti’liyim” demeye çekiniyor.
Cumhur İttifakı ortağı MHP’de ise durum daha vahim.
Parti “DEM”lendiği, başta şehit ailelerine söyleyecek söz bulamadıkları için herkes sahadan kaçıyor.
Hal böyle olunca CHP’li yerel iktidarı eleştirmek Birol Şahin, Yasin Sağay ve İl Başkanı Mehmet Aydemir’e kalıyor. Üçünü de kutlar, tebrik ederim.
Bir kardeş ve dost tavsiyesi ile yazıyı bitirelim.
Siyaset veya politika ilginç bir yapı. Bazen kendini başarılı görüyorsun ama işler ters tepiyor. Geride kalırsan bırakılır fazla öne çıkarsan yeni dönemde önün kesilir. Parti içinde bahsi geçen 3 ismin de sesinizi kesmek için sırasını bekleyen çok adam var benden söylemesi.
Kaynak: www.balikesirbirlikgazetesi.com